Halk şiirinde kendine özgü bir ezgiyle söylenen, genellikle kavuştaklı bir nazım biçimi. Türkü terimi, Türk sözüğünün, sonuna Arapça ilgi eki “î”nin eklenmesiyle türetilmiştir. Türkî (Türke özgü) sözcüğünün ses uyumu dolayısıyla halk ağzında türkü biçimine dönüşerek Türkçeleştiği düşüncesinde birleşilmektedir. Bir nazım biçimi ya da halk şiirinin türlerinden biri olarak tanımlanan türkünün öteki halk şiiri türlerinden ayrımı, ezgisi dolayısıyladır. Sözgelimi mani ya da koşma türündeki bir nazım, türkü ezgisiyle söylenince türkü sayılır. Nitekim halk arasında ezgiyle söylenen bütün manzum parçalar türkü olarak görülmüştür. Bu durum hem kesin bir türkü biçimi saptamayı hem de biçimden yola çıkarak türküyü öteki türlerden ayırmayı zorlaştırmaktadır. Türküler özellikleri bakımından ezgilerine göre, konularına göre, yapılarına göre olmak üzere üç kümede toplanmaktadır. Ezgilerine göre usullüler ve usulsüz türküler biçiminde ikiye ayrılır. Oyun havaları genellikle usullüdür. Uzunhavalar da usulsüzdür. İşlenen temler göz önünde tutularak konuları bakımından türküleri sınıflama denemeleri bütünü kapsayamamaktadır. Yine de kabaca şöyle bir sınıflama yapılabilir.

2) Doğa üzerine türküler;
3) Aşk türküleri;
4) Kahramanlık türküleri;
5) Askerlik türküleri;
6) Tören türküleri;
7) İş türküleri;
8) Eşkıya türküleri;
9) Acıklı olaylarla ilgili türküler;
10) Güldürücü türküler;
11) Karşılıklı türküler;
12) Oyun türküleri;
13) Ölüm türküleri (ağıtlar).

