6 Mayıs 2011 Cuma

Çin Müziği

Çinlilerde müzik

Bilinen en eski geçmişe sahip Çin Müziği’nin 4000 yıllık bir tarihi var. Çin Müziği, Batı’daki müziğin gelişmesinde de kilit bir rol oynamıştır çünkü MÖ 1500’lerde Mısır Müziği’ni, Mısır Müziği de daha sonraları Akdeniz üzerinden, Avrupa Uygarlıklarını etkilemiştir.
Çeşitli kaynaklar; müziğin Çin’de çok yaygınlaştığını, müziğe özellikle saray ve tapınaklarda oldukça önem verildiğini, müziğin imparatorlar tarafından kurumsallaştırıldığını belirtmektedir. Müziğin, yer ile gök uyumunu yansıttığına inanan Çinliler için, dinî bir yanı da vardı. Ünlü Çin Filozofu Confucius (Konfüçyüs) de (MÖ 551-479) müziğin halkın eğitilmesi ve insanların ahlaklı birer birey hâline getirilmelerinde çok önemli bir araç olduğundan bahseder. Yunan Filozofu Platon da daha sonraları müziğin eğitimdeki öneminden bahsederken Konfüçyüs’ün bu düşüncelerinden etkilenmiştir.
Müzik, Çin’in toplumsal hayatında o denli yaygınlaşacaktı ki MÖ 246 yılında İmparator Si Huang, müziği yasaklayacak; var olan tüm çalgıları ve yazılı kaynakları imha edecekti. Bu karanlık dönem çok uzun sürmedi, Han Hanedanı Zamanı (MÖ 206-MS 220)nda müzik tekrar gelişti ancak Si Huang’ın yazılı kaynakların önemli bir bölümünü yok etmesi, bu dönemden önceki Çin Müziği hakkında elimizde çok az bilginin kalmasına neden oldu. Han Hanedanı Zamanında gelişen Çin Müziği, Tang Hanedanı (618-907) ile Hung Hanedanı    (960-1279) dönemlerinde altın çağına ulaştı. Bu dönemlerde, saraylarda büyük korolar ve 300 kişiden fazla üyeli orkestralar bulunuyordu. Ayrıca bu dönemde Çin’de yapılan müzik, çok sesli bir müzik’ti. Bu durum; Çin’in Batı’dan, kiliseden çok daha önce çok sesliliği bulduğunu gösterir.
Çin dizesinin oluşumu, bir efsaneyle anlatılır: İmp. Huang Ti (MÖ 2697-2597), bakanlarından birini aynı büyüklükte bambu kamışı kesmeye yollamış. Bakan bir adet kamış kesmiş ve üflediğinde “Hoang Çong” (sarı çan) adlı sesi bulmuş (Bu ses, günümüz notasyonunda “fa” sesine karşılık gelir.). Derken bakanın iki omzuna, biri erkek biri dişi iki anka kuşu konmuş ve her biri, altı değişik ses çıkarmış. Bakan da bu sesleri yakalamak için farklı uzunlukta on iki adet kamış kesmiş ve günümüzdeki 12’lik kromatik diziye benzer bir dize bulmuş ve seslere “liu” adını vermiş. Kuramcılar, 12 sesi daha sonraları 60’a, hatta 360’a kadar çıkarmışlar ancak bu kuramlar uygulama alanına girmemiş. Her ne kadar Ming Hanedanı’ndan (MS 1368-1643) Prens Tsai-yu, eşit aralıktaki günümüz kromatik dizisi gibi 12 sesten oluşan diziyi tanıtmışsa da bu da uygulamaya geçmemiş, kuramda kalmakla yetinmiştir. Çin’de sadece 5 sesli pentatonik dizi kullanılmıştır. Görüldüğü üzere; Çin Müziği, günümüzde kullandığımız birçok armoni teorisinin temellerini Avrupa’dan daha önce atmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder